Gençlik Bilgilendirmesi denince Türkiye’deki en iyi örneğin Eurodesk olduğunu, gençlik alanında aktif olan herkes bilir. Ancak bilenlerin ve yerel temas noktası olanların çoğu, Eurodesk’in ne zaman ve nasıl kurulduğunu, kimler tarafından yönetildiğini ve kurgulandığını, ne şekilde desteklendiğini, Avrupa Komisyonu ile olan ilişkilerini, yerel temas noktalarının sürecin neresinde olduğunu çok fazla bilmezler. Brüksel’de “Eurodesk Brussels Link” ofisini ziyaret edene kadar benim de bilmediklerim vardı ve öğrendiklerimi bu yazıda meraklıları ile paylaşacağım.

Gerçekten ama, Nedir bu Eurodesk?

Eurodesk, 1990 yılında Gençlik Bilgilendirmesi alanına odaklanarak kurulmuş bir dernek aslında. Bu derneğin kurucuları 5 farklı ülkede faaliyet gösteren – Almanya, Fransa, İspanya, Belçika, İtalya – sivil toplum çalışanları. Belçika’da kurulmuş olmasını sebebi ise öncelikle uluslararası bir STK statüsünü alması; diğer nedeni ise Avrupa Birliği’nin merkezinde olması. Eurodesk Brussels Link, önceki programlarda olduğu gibi 2014-2020 yılları arasında uygulanacak olan Erasmus+ programının tanınmış  ve kabul edilmiş destekçi kuruluşlarından biri.

Eurodesk’in Arkasındaki Gizemli Ekip

Brüksel ofisine gitmeden önce, Türkiye Ulusal Ajansı çatısı altında faaliyet gösteren Eurodesk Türkiye’nin başarılı çalışmalarının etkisinde kalmış olacağım ki, arkasında onlarca kişi olan çok büyük bir ekip olarak düşünüyor ve bekliyordum. Şaşkınlığım büyük olmuştu, ofiste çalışan yalnızca 6 kişi olduğunu görünce. Hal böyle olunca, tanışma faslı uzun sürmedi tabi. Beş kişilik Yönetim Kurulu ancak aylık yapılan toplantılarda Brüksel’de bir araya geliyor. Onları da sayacak olursak, 11 kişilik bir ekip. Ancak Eurodesk ağının faaliyetlerini esas yürütenlerin yerel temas noktaları olduğunu biliyoruz. En az 1200 profesyonel gençlik çalışanı doğrudan Gençlik Bilgilendirme faaliyeti gerçekleştiriyor.

Eurodesk’in verdiği hizmetleri 3 ana başlıkta toplayabiliriz. Bunlar:

  • Gençlerin uluslararası hareketlilik imkanlarına ücretsiz erişim,
  • Ulusal destek ve düzenli toplantı imkanları,
  • Uluslararası alanda eğitim imkanları.

1990 yılından bu yana Avrupa’da faaliyetini sürdüren Eurodesk Brussels Link, farklı ülkelerde çoğunlukla Ulusal Ajansların çatıları altında örgütleniyor. Ulusal Ajans’lar ise yerel temas noktalarının örgütlenmesini sağlıyor. Tüm Eurodesk ülke koordinatörlerinin bir araya geldiği toplantılar, altı ayda bir farklı ülkelerde yapılıyor. Ülkelerde bulunan yerel temas noktaları ise Ulusal Ajans’ların organizasyonu ile yılda en az 2 kez bir araya geliyor.

Eurodesk Türkiye ise Avrupa Birliği müzakere süreçlerinin başlamasının ardından 2008 yılında çalışmalarına başladı. 2009 yılında yapılan ortak akıl toplantıları sonunda ilk dönemde 17 kuruluş yerel temas noktası seçildi. 2010 ve 2011 yıllarında yeni yerel temas noktaları da akredite edilerek Türkiye ağı genişlemeye devam etti. 2011 yılında akredite olan kuruluşlardan birisi de Gönüllü Hareketi olmuştur. 2013 yılında devam eden büyüme ile Avrupa’da bir rekor kırılmış ve 179 temas noktası oluşturulmuştur. Aynı nüfusa ancak daha düşük sayıdaki gence sahip Almanya’da 54 yerel temas noktasının olduğunu düşündüğümüzde, Eurodesk Türkiye Ağı’nın ne denli aktif çalıştığı anlaşılabilir.

“Last Minute Call” ile Proje Arama Derdine Son

Gençlik alanındaki faaliyetleri takip edenler bilir ki proje duyuruları konusunda tam bir bilgi kirliliği mevcut. Avrupa Komisyonu’nun bugüne kadar proje duyurularının ortak oluşturulacağı bir internet platformu kur(a)madı. Avrupa Gönüllü Hizmeti projelerinde yaklaşık 1 yıldır kullanılan yeni AGH Veritabanı bile, güncelleştirme sorunları nedeniyle etkin bir şekilde kullanılmaya olanak tanımıyor. Ayrıca, azımsanmayacak sayıda gencin internet girişimiyle her gün bir proje bulma sitesi daha çıkıveriyor.

Bu önemli soruna çok yakında Eurodesk Brussels Link, bulduğu çözümü duyuracak. “lastminute.eurodesk.eu” sitesinde tüm kuruluşların duyurularını tek yerden paylaşacağı bir platform çok yakında geliyor. Siteyi çevrimdışı görme şansım oldu ve çok beğendim. Çok yakında bütün proje arama sitelerinden toptan kurtulacağız. (Ziyaretimizde site yayında değildi, artık yayında!)

Paranın Suyu Nerden Geliyor

Eurodesk Brussels Link, bütçesinin %95’ini Avrupa Komisyonu’ndan alıyor. Eurodesk Türkiye faaliyetleri için gereken bütçenin %60’ı Eurodesk Brussels Link’ten, %40’ı ise Türkiye Ulusal Ajansı’ndan sağlanıyor.

Uluslararası Eurodesk Bilgilendirme Ödülleri

Eurodesk Yerel Temas Noktaları arasında her yıl bilgilendirme alanında ödül yarışması yapılıyor. Son 3 yıldır ise bu ödülü almaya Türkiye’deki yerel temas noktaları almaya hak kazanıyorlar. Bu ödülü Türk kuruluşların almasının 2 nedeni var. Birincisi, Avrupalıların Eurodesk faaliyetlerine bizlerin kadar ilgi göstermemesi, diğeri ise bizim kuruluşların yaptığı bilgilendirme yöntemlerinin başarılı örnekler olarak ortaya çıkması.

Ancak mevcut bilgilendirme yöntemlerinin ne kadar uygulanmış ve ne kadar etkili olmuş olduğuna pek bakılmadığını bu ziyarette farkettim. 2015 ödülünü Bursa Kent Konseyi almaya hak kazandı ancak Bursa’da yaşamama rağmen bu projenin nerelerde uygulandığını bilmiyorum. Sanırım bunda ihmalkar davranan bendim…

Paradokslar

Eurodesk Ağı’nın bazı paradoklarını, bazı uygulamaların ülkemize özel yapılabildiğini Brüksel’e gidince anlama şansım oldu. Yani Eurodesk Brussels Link, her ülke de yapılacak uygulamalar ile ilgili yetkiyi, Ulusal Ajans’lar altındaki Eurodesk Koordinatörlüklerine veriyor. Bunları kısaca özetlemek isterim:

Eğitimlerin Sürdürülebilir Etkisinin Sahada Gözlenmesi: Eurodesk aracılığıyla Gençlik Bilgilendirmesi yapan kuruluşlarda özellikle sivil alanda – sahada – gençlik çalışanı olarak profesyonel biçimde çalışanların, eğitmenlik yönlerini geliştirmelerine yönelik ve sürdürülebilir eğitimler düzenlenmiyor. Tematik eğitimleri kesinlikle destekliyorum ancak çıktıların uzun süreli ve sürdürülebilir etkisi çok fazla olamıyor.

Sivil Alanın Temsiliyetinin Düşük Oluşu: Eurodesk’in çıkış felsefesi ve Avrupa’daki kuruluşlar tarafından ne şekilde yürütüldüğüne bakıldığında, Sivil Toplum Kuruluş’larının ezici bir üstünlüğünün olduğunu görüyorsunuz.

Gençlik Bilgilendirmesi denilen konu kendi içerisinde bir dinamizm içerdiği ve sivil hayatın içindeki gençliğe ulaşmayı hedeflediğinden dolayı, Eurodesk yerel temas noktalarının da sivil alanda faaliyet gösteren Sivil Toplum Kuruluşlarından oluşması önemli bir gerekliliktir. Ancak bugün Eurodesk Türkiye çatısı altında birçok belediye, valilik, milli eğitim müdürlükleri ve hatta kalkınma ajansları bile, gençlik alanında faaliyet gösteren kurumlar olmamasına rağmen temas noktası olabiliyorlar.

Kamu-STK diyalogunun gençlik alanında desteklenmesi adına gençlik alanında yeni işbirliklerinin oluşması yerine, kamunun bütçe ve imkanlarının Gençlik Bilgilendirmesi için kullanılarak sivil topluma ihtiyaç duyulmaması sonucu doğuran önemli bir karardır bu.

Kamu’da çalışanlar Gençlik Bilgilendirmesi ile ilgili etkinlikler yaparak maaşlarını alır ve çok rahat koşullarda çalışabilirken, sivil alanda çalışanların yaşadığı zorluklarla kıyaslayınca bir eşitsizlik varmış gibi görülüyor.

eurodesk temas noktaları

2013’te Eurodesk Türkiye Yerel Temas Noktaları’nın yalnızca %32’sinin STK’larda olduğunu göz önüne alırsak, sivil alan temsiliyetinin ne kadar az olduğunu görebiliriz. Aksi halde devlet eliyle bir Gençlik Bilgilendirmesi gittikçe yaygınlaşabilir. Örneğin; Avrupa Birliği Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı bir protokol yapsa ve bakanlığa ait gençlik merkezi yerel temas noktası olarak akredite edilse, en maliyetsiz yöntemle 200’den fazla temas noktası olabilir. Peki Gençlik Bilgilendirmesi amacına ulaşır mı? İşte gerçek soru…

Bütçe Desteği Olmaması: Eurodesk çoğu Sivil Toplum Kuruluşu için gönüllü olarak yapılan bir etkinlik. Programın kendisinin ücretsiz olması, yani bilginin ücretsiz verilmesi işin doğasında var. Ancak kuruluşlarda bu işi yapan kişilerin – özellikler sivil alandaki – çoğunlukla alanda istihdam edil(e)miyor olması bir dezavantaj yaratıyor. Sivil Toplum Kuruluşlarına yürütecekleri dönemsel ve tematik bilgilendirme projeleri için destek verilemiyor olması büyük bir eksiklik. Program için büyük bütçeler ayrılıyor, ülke koordinatörlükleri tarafından beklentilerin yüksek olmasına rağmen desteğin olmaması eksik kalan bir yön olarak karşımıza çıkıyor. Bu durum aynı zamanda bir üst maddede belirttiğim gibi Sivil Toplum Kuruluşlarının etkisinin az olarak algılanmasına neden olabiliyor.

Neyin Bilgilendirmesi Olduğu Konusu: Bilgilendirme ile uluslararası hareketlilik imkanları hakkında bilgilendirme yapıldığı söyleniyor ancak Erasmus+ programları dışında başka bir etkinlik alanı maalesef aktif olarak bulunmuyor. Örneğin; staj hareketliliği, eğitim hareketliliği, seyahat hareketliliği konusunda Gençlik Bilgilendirmesi yapmak için bilgi bulunabilecek bir alt yapı sunulmuş değil. Bilgilendirme nasıl yapılmalı konusunda yönlendirme varken, ne bilgi verilmeli konusu biraz havada kalıyor. Bunu ziyaretimizde net olarak görme şansımız oldu. Eurodesk Brussels Link, daha çok Erasmus+ programının görünürlüğünü ve tanınırlığını yerellerde artırmaya çalışan bir yapı izlenimi verdi bana.

Eğitmenlerin Saha Temsiliyeti Konusu: Bugün Ulusal Ajans’ın eğitmen havuzunda olup, Eurodesk’in eğitimlerini düzenleyen çoğu eğitmenin Gençlik Bilgilendirmesi konusunda çalışmadığını, hatta çoğunlukla sivil alanda eğitmenlik yapma dışında çalışmadığını görüyoruz. Bu durum eğitmenlerin sahada yaşananlar noktasında yeterince yönlendirici olmaması sonucunu yaratabiliyor. Avrupa’da çoğunlukla olan yaklaşım, eğitimlerin bizzatihi alanda profesyonel olarak çalışan kişiler tarafından verilmesine yönelik.

Temas Noktalarının Sayısı ve Dolaylı Etkisi: Yukarıda Almanya ve Türkiye’de bulunan temas noktaları ile ilgili sayıyı vermiştim. Ne kadar temas noktası açılacağı, ne kadar kişiye ulaşılmak istendiği tamamen Eurodesk Türkiye Koordinatörlüğü’nün kararları doğrultusunda uygulanıyor. Brussels Link Direktörü Fabrice, “ne zaman “who’s online” kısmına girsek, Türkleri görüyoruz” diye belirtti toplantıda. Ne kadar çok online olmamız ya da sayımızın ne kadar çok olması mı, yoksa yerellerde ne kadar etkili olabildiğimiz, sahaya inebildiğimiz mi önemli olan?

Bu durum bizi biraz düşündürdü ve bana şunu hatırlattı. Almanya’da gönüllülük yaptığım Koordinatör kuruluş Eurodesk temas noktası idi ve AGH alanında altında çalışan 20’ye yakın ev sahibi kuruluş vardı. Ev sahibi kuruluşlar yerel temas noktası değil idi ama yapılan faaliyetlerin ve AGH projeleri sayesinde, yerellerdeki gençlerin Erasmus+ programı ile ilgili bilgisi vardı. Her şehirde 4-5 temas noktasının olup, birlikte çalışmadığı ve yalnızca seminerler aracılığıyla bilgilendirme yapmaya çalıştığı yöntemler mi, kapasitesi gelişen kuruluşların örgütlü, planlı ve sürdürülebilir şekilde yürüttüğü projelerle, gençlerin hayatlarına da dokunarak yapılan bilgilendirme mi daha etkili olan? Bir dengesi olmalı diye düşündüm…

Toparlayacak olursam; ilk değişim programları 1927 yılında Atatürk’ün talimatıyla İstanbul Üniversitesi’ndeki öğrencilerin Avrupa’ya gidişi ile gerçekleşti. Aradan tam 88 yıl geçmiş ve gençlerin hareketliliği üzerine etkili bir organizasyon kurulamamış. Okuduğumuz üniversitelerin verdiği burs ve imkanlardan bile çoğunlukla haberimiz olmadı, mezun olduk gittik. 2009’dan bu yana ise ülkemizde Eurodesk var, gençlerin sahip olduğu hareketlilik imkanları ile onları buluşturmak için. Daha yolun başındayız, gidecek çok yolumuz var; ama azimliyiz, iyi de gidiyoruz…

İnceleme: Eurodesk Türkiye Durum Analizi ve Yol Haritası (Eurodesk Türkiye koordinatörlüğü tarafından hazırlanmış harika bir özet rapor)

Brüksel’e giderseniz eğer, Avrupa Komisyonu’nun hemen karşısında Scotland House’da bulunan Eurodesk Brussels Link’i ziyaret etmeyi ihmal etmeyin. Tabi önceden randevu almayı da…

Eurodesk Brussels Link ve Eurodesk Türkiye

yorum